“Vox
populi, vox dei”
(Halkın
sesi, Hakkın sesi)
Latin Özdeyişi
“Toplumun
bütün isteklerini karşılayabilecek tek hükümet biçimi, bütün
halkın yönetime katıldığı hükümettir; en küçük kamu görevine
olsun katılım yararlıdır; her alandaki katılma, toplumun genel
gelişme düzeyinin elverdiği ölçüde geniş olmalıdır.”
John Stuart Mill
İyi yönetimin bir
ilkesi olarak “katılımcılık”, halkın kendi hür iradesi
ile mutabakata dayalı olarak temsilcilerini seçmesini ve siyasal
karar alma sürecine katılımını ifade etmektedir. Katılımcılık,
kavram olarak aynı zamanda halkın temsili vekalet ile devredilen
güç ve yetkilerin amaç dışı kullanımının denetimini de ifade
etmektedir.
Halkın sesi
(voice of the people ) ilkesi, halkın siyasete aktif katılımının
ve bu yöndeki çabaların en gelişmiş şekli olan etkin bir sivil
toplumun varlığı anlamına gelmektedir. Bu çabalarla ilgili
olarak temelde hedeflenen, vatandaş-devlet ilişkilerinin
güçlendirilerek “aktif vatandaşlık” kavramının
geliştirilmesidir.
Katılımcılık
kavramı, vatandaş devlet ilişkilerinin geliştirilmesi yönündeki
çabalar sonucu ortaya çıkmıştır. Saydamlık, hesap verme
sorumluluğu ve katılım konusundaki vatandaşların talepleri,
vatandaş ile devlet arasındaki ilişkilerin yeniden düzenlenmesi
ve geliştirilmesi konusunda, kamu yönetiminin yeniden
yapılanmasını zorunlu kılmıştır. (Caddy & Vergez, 2001: 19)
Vatandaşların,
siyasal karar alma ve yönetim süreçlerine müdahil olması
anlamında kullanılan katılımcılık ilkesi, iyi yönetim açısından
değerlendirildiğinde, devlet-vatandaş ilişkilerinin
güçlendirilmesine yönelik olarak bazı kavramları öne
çıkarmaktadır. Bu kavramlar; bilgiye erişim, müzakere, iletişim,
sosyal diyalog ve aktif katılım olarak özetlenebilir. Bu
kavramları kısaca açıklamaya çalışalım.
Bilgiye
Erişim.
Bilgiye erişim,
devlet tarafından vatandaşlara bilginin sunulmasını ifade
etmektedir. Buradaki süreç tek taraflı olarak işlemektedir.
Buradaki bilgi, güvenilir, eksiksiz, ulaşılabilir,
kullanılabilir, objektif, bulunması ve anlaşılması kolay olan
bilgidir (Caddy & Vergez,2001:11). Vatandaşa sunulacak olan
bilginin bütün bu niteliklerinin oluşturulabilmesi sağlam yasal
düzenlemelerin ve bu yasal düzenlemeler ışığında faaliyet
gösteren saydam kurumsal mekanizmaların varlığını zorunlu
kılmaktadır.
Vatandaşa bilgi
sunulması, bilginin tek taraflı olarak devlet tarafından
paylaşılması, katılımcı demokrasinin temellerinden birini
oluşturmaktadır. Vatandaşların devlet yönetimi hakkında bilgi
edinme ve bilgiye ulaşabilme haklarının anayasal ve yasal
normlarla güvence altına alınması önem taşımaktadır.
Müzakere.
Vatandaşa danışılması sürecini ifade eden müzakere kavramı,
devlet tarafından sunulan tek taraflı bir iletişim yerine çift
yanlı bir iletişimi referans almaktadır. Devlet karar alma
sürecinde vatandaşlara görüş ve tercihleri hakkında danışır. Bir
anlamda kamunun siyasal karar alma sürecinde vatandaşlardan
aldığı geri bildirimler önemli rol oynar. Bu danışma sürecinde,
devlet müzakere ile ilgili kuralları belirler ve süreci yönetir,
vatandaş ise sürece görüş ve bilgilerini sunarak katkıda
bulunur. (Kösekaya, 2003: 35)
İletişim ve
sosyal diyalog.
Katılım
kavramının, iyi yönetim açısından bir değer ifade edebilmesi,
vatandaş-devlet ilişkilerinde hayati öneme sahip olan iletişim
kanallarının açık olmasını gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda
vatandaşların, devlet yönetimine katılımını özendirecek
tekniklerin (referandum, halk girişimi, halk vetosu, geri
çağırma hakkı vs.) uygulanmasına önem verilmelidir. Yarı
doğrudan demokrasi, belirtilen özendirici araçları içinde
barındırması sebebiyle, iyi yönetimin ilkesi olarak katılımın
sağlanması yönünde önemli katkılar sağlar.
Aktif katılım.
Aktif
katılım devletle yapılan bir ortaklık gibi görülmektedir.
Vatandaş siyasal karar alma sürecine etkin olarak katılmaktadır.
Karşılıklı ve iki yönlü bir etkileşim içinde vatandaş siyasal
karar alma sürecindeki etkinliğini arttırabilmektedir. Bu süreç
müzakere sürecinden farklı olarak, sadece geri bildirimlerin
alınması mekanizmasını ifade etmemektedir.
....................