İktidarın 
				sınırlandırılması, hangi siyasal yönetim sistemi içerisinde 
				olursa olsun, her türlü güç ve yetkinin kötüye kullanılmasının 
				engellemesini ifade etmektedir. Bu güç, tanrısal bir güç 
				olabileceği gibi, monarşi yönetiminden kaynaklanan bir güçte 
				olabilir. Bugün için tanrı gücüne veya monarşiye dayalı siyasal 
				sistemler yerini demokrasiye bırakmışlardır.
				Demokrasi 
				kavramı, halkın bir aracı olmaksızın kendi kendini yönetmesidir. 
				Bu anlam içerisinde “doğrudan demokrasi”, yani halkın yönetimle 
				ilgili kararları kendisinin alması ve uygulaması, gerçek 
				demokrasiyi ifade etmektedir. ancak günümüz açısından gerçek 
				demokrasi, bir idealden öteye gidememektedir. (Aktan, 2005: 8) 
				Doğrudan demokrasi uygulamasının idealden öteye gidememesi, 
				temsili demokrasi ve yarı doğrudan demokrasinin, doğrudan 
				demokrasinin işlevini yerine getirmeye en yakın siyasal yönetim 
				biçimi olarak ortaya çıkmalarına neden olmuştur.
				Temsili 
				demokrasi, halkın sahip oldukları siyasal haklarını, yine kendi 
				seçtikleri siyasal temsilcileri vasıtasıyla kullanmalarıdır. 
				Böylece halk, temsilcilerine kendilerini yönetme yetkisini 
				devretmektedir. 
				Halkın 
				seçtiği siyasal temsilciler, demokrasinin verdiği meşru 
				yetkileri kullanmaktadırlar. İktidarın sınırlandırılması, 
				temsilcilere halk tarafından verilen bu yetkilerin kötüye 
				kullanılmasını engelleme amacını taşımaktadır. 
				Temsili 
				demokrasilerde, görevin kötüye kullanımını engellemeye yönelik 
				tek mekanizma halkın elindeki “seçim ve oylama mekanizması” dır. 
				Seçim sonrası temsilciler meşru yönetsel yetkilere 
				kavuşmaktadırlar. Temsili demokrasi, demokrasinin sadece temsil 
				olgusunu yerine getirmesi ve temsilcilerin demokrasi kaynaklı 
				meşru yetkilerinin kötüye kullanımını göz ardı etmesinden 
				dolayı, kamu yönetim sistemi içerisinde iyi yönetimin 
				sağlanmasına katkı sağlayamamaktadır.
				İyi 
				yönetimin sağlanması açısından halkın yönetime aktif katılımının 
				sağlanması oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Temsil olgusunun 
				yanı sıra, katılım olgusunun da gerçekleştirilmesini amaçlayan 
				“yarı doğrudan demokrasi”, doğrudan demokrasiye daha yakın bir 
				siyasal yönetim sistemi olarak görülmektedir. Yarı doğrudan 
				demokrasi, esasen bir katılımcı yönetim modelidir. Bu yönetim 
				sistemi içerisinde halkın yönetime aktif katılımını sağlayacak 
				bir çok araç bulunmaktadır. Bu araçların başlıcaları şunlardan 
				oluşmaktadır: (Aktan, 2005, 9)