Can Aktan'la KOLOMBİYA'ya Yolculuk |
|
Kolombiya, gerilla savaşları, kokain satışları ile insanların zihinlerinde yer bırakmış bir ülke... Oysa bu kirliliklerin ötesinde doğası, iklimi, insanları, kültürü ile çok güzel bir ülke... Başkent Bogota fazlasıyla büyük bir kent.. Kolombiya'yı tanımanız için şehrin dışına çıkmanız ve çevre kasabalara seyahat etmeniz gerekli... Bir gün Orta ve Güney Amerika'yı baştan sona gezmeyi çok arzuluyorum... |
KOLOMBİYA
Kolombiya Cumhuriyeti Güney Amerika'nın kuzey-batısında bir ülkedir. Kuzeyi ile kuzey-batısında Karayipler denizi, doğusunda Venezuela, Brezilya, güneyinde Ekvator, Peru ve batısında Panama, Pasifik denizi ile çevrilidir. Başkenti Bogotá'dır.
Bogota
Güney Amerika’nın kuzeybatısında yer alan ve Güney Amerika’nın dördüncü
büyük devleti. Kuzeyinde Karaib Denizi, batısında Pasifik Okyanusu,
kuzeydoğusunda ve doğusunda Venezuella, kuzeybatısında Panama,
güneydoğusunda Brezilya, güneybatısında Ekvador yer alır.
KOLOMBİYA HAKKINDA BİR YAZI...
BOGOTA - Kolombiya denince birçoğumuzun aklına olumsuz fikirler üşüşür hemen. Kulaktan dolma bilgilerle beslenmiş, medya eliyle elde ettiğimiz bir imajın ürünü fikirler de denebilir bunlara. Uyuşturucu ticareti, mafya, koka ve kahve, bu ilginç ülke hakkında aklımıza ilk gelenler. Kolombiyalıları en çok üzen de bu zaten, sadece bu yönleriyle bilinmek. Yeraltı ve yer üstü zenginlikleri, doğal güzellikleri, sıcak insanları ile daha doğru tanınmayı ve daha çok bilinmeyi hak ediyor bu Güney Amerika ülkesi.
Kolombiya, biyolojik çeşitlilik bakımından dünyanın Brezilya’dan sonra en zengin ikinci ülkesi konumunda. Dünyanın yüzde 0,7’si Kolombiya toprağı olmasına rağmen, dünyadaki bitki ve hayvan çeşitliliğinin en az yüzde 15’ine sahip. Kahve dışında ülkenin en önemli yeraltı zenginliği zümrüt. Bu değerli madende, üretim ve ihracat olarak dünyada birinci ülke. Buna ek olarak petrol, doğalgaz, kömür, demir, nikel, altın ve bakır açısından da hatırı sayılır bir zenginliğe sahip. Amerika’ya en çok kömür satan ülke konumunda. Kolombiya’nın bir diğer dünya birinciliği ise kahve üretim ve ihracatında. Dünyadaki bütün önemli kahve markaları, özellikle “light” kahve ürünlerini Kolombiya’dan temin ediyor. Çiçekçiliği de unutmamak lazım elbette. En çok çiçek ihraç eden ülkelerden biri, hatta Amerika’ya giden çiçeklerin yarısının bu ülkeden gittiği söyleniyor. Muz üretiminde ise Kolombiya dünyanın üçüncü büyük üreticisi. Devamlı yağan yağmurların da etkisiyle ülkede su kaynakları çok fazla. Halen aktif olan 1600 nehir var. GRAND KOLOMBİYA’DAN BUGÜNKÜ TOPRAKLARA Kolombiya yüz ölçümü olarak Güney Amerika’nın dördüncü büyük ülkesi konumunda. 1800’lü yıllara kadar, Grand Kolombiya olarak Venezuella, Ekvator, Peru ve Panama’yı da kapsayacak şekilde kıtanın en büyük ülkesi konumunda. Ayrışmalar 19. yüzyıldan itibaren başlamış. Kolombiya’nın Türkiye’de büyükelçiliği yok. Avusturya büyükelçisi, Ankara ile ilişkileri yürütüyor. Türkiye’nin de Bogota büyükelçisi bulunmuyor. Venezuella-Caracas Büyükelçisi bu ülke ile ilişkileri yürütüyor. Kolombiya’nın Türkiye Fahri Konsolosu ise Marta Ardila Ülkümen. İstanbul’da yaşayan ve bir Türkle evlilik yapan Martha Hanım’ın en büyük üzüntüsü, ülkesi hakkındaki olumsuz imaj. Uyuşturucu işiyle uğraşan çok küçük bir grup olmasına rağmen, sanki bütün Kolombiyalıların uyuşturucu bağımlısı gibi algılanmasından oldukça rahatsız. Uyuşturucu tacirlerinin bütçesinin devletten daha büyük olmasının, bu imajın oluşmasında etkili olduğunu düşünüyor. Uyuşturucu noktasında ise farklı bir bakış açısı getiriyor: “Allah bize büyük bir bereket verdi, topraklarımıza ne atsanız yeşeriyor. Bu hem büyük bir kazanç, hem de büyük bir problem. Nereye ekseniz koka bitkisi yetişiyor, bu açıdan devlet bununla mücadele edemiyor.” Her iki ülkeyi de iyi tanıyan Ülkümen, Kolombiya ile Türkiye arasında önemli benzerlikler olduğunu düşünüyor. Aile bağlarının Türkiye’deki gibi sıkı olması mesela. Çocuklar evleninceye kadar aileleriyle yaşıyor. İki ülke tarımdaki potansiyelleriyle de benzer özelliklere sahip. Kıtadaki en güzel İspanyolca’nın kendi ülkesinde konuşulduğunu söylüyor; en çok kitabın da ülkesinde okunduğunu ekleyerek. İki ülke arasında zayıf olan ekonomik ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesini de çok önemsiyor. Geçtiğimiz günlerde Kolombiya Dışişleri Bakanı Caroline Barco, Ankara ve İstanbul ziyaretiyle bir ilki gerçekleştirmişti. Ülkümen, bu ziyaretin ilişkilerin gelişmesi adına önemli bir başlangıç olması için Kolombiya’nın üzerine düşeni yapacağını belirtiyor. Her iki ülkeyi çok iyi tanıyan bir başka kişi ise Bogota’da yaşayan bir gezgin fotoğrafçı Andres Hurtado Garcia. 15 yaşından beri fotoğraf çekiyor, şu ana kadar çektiği kare sayısının 3 milyonu bulduğunu söylüyor. Kendi ülkesini olduğu kadar Türkiye’yi de çok yakından tanıyor. Ülkemizin neredeyse her bölgesine gitmiş ve yaşamış. Türkiye ilgisi nereden kaynaklanıyor sorusuna ilginç bir cevabı var: “Biraz parası olan, gezmeye meraklı bir insan için dünyada mutlaka görülmesi gereken beş ülke var. Bunlar Türkiye, Yunanistan, Mısır, Hindistan ve Çin’dir. İstanbul üç medeniyetin merkezi olan muhteşem bir şehir. Anadolu, Hititler’den bu yana medeniyetlerin geçiş noktası olmuş. Yunanların övündükleri Helenistik kültürün kaynağı Anadolu, Hıristiyanlık bile bu topraklarda doğmuş.” Garcia’nın Anadolu’da en beğendiği bölge ise Kapadokya. Dünyanın en güzel 10 bölgesi yarışması için fikri sorulduğunda Kapadokya’yı önerdiğini anlatıyor bize. Peki, bu kadar doğal zenginliklere ve yeraltı kaynaklarına sahip bir ülke, aynı zamanda nasıl bu kadar fakir olabiliyor? Deneyimli gazeteci, “Bu ülke fakir değil, sadece soyguna uğramıştır.” sözleriyle mukabele ediyor sorumuza. 1500’lü yıllardan itibaren kıtaya gelmeye başlayan İspanyolların büyük arazileri ele geçirdiklerini belirtiyor. Yerli halka ise onların beğenmediği topraklar kalmış. Kolombiya’nın tarım ülkesi olması ve büyük arazilerin de İspanyollara geçmesi fakirliği daha da arttıran etkenlerden. Garcia’ya göre günümüzde İspanya’nın yerini Amerika almış durumda. “Onlar bizden her şeyi alır hem de çok ucuza.” diyor.
Dünyayı dolaşan biri
olarak ülkesinin dışarıdaki imajından hiç memnun değil. Türkiye’nin
yaşadığı imaj sorununun daha büyüğünü Kolombiya’nın yaşadığını
söylüyor. Ülkesine haksızlık edildiği kanaatinde. Sinemalarda kısa
süre önce gösterilen, Amerikan yapımı Mr. and Mrs. Smith adlı
aksiyon filminde Bogota’nın kötü bir köy gibi gösterildiğini
hatırlatarak, bu şekilde ülkenin doğru anlatılamayacağını düşünüyor.
Gerçekten de Bogota, ilk gidenler için beklentileri boşa çıkaracak
kadar normal ve büyük bir şehir. Sekiz milyonluk bir nüfusa ev
sahipliği yapıyor. Dışarıdan sadece uyuşturucu, mafya ve şiddet
üçgeniyle hatırlanan bu ülkeye ciddi haksızlık yapıldığı bir gerçek.
Bunu düzeltebilmek için Kolombiya’nın ülke olarak ne kadar mücadele
ettiği ise bir soru işareti? http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=24461
|
|
© COPYRIGHT 2008, ALL RIGHTS RESERVED CANAKTAN.ORG