Eski Kudüs şehrini bütünüyle çevreleyen muhteşem Kale...
Mescid-i Aksa (Mukaddes Mescitlerin 3.sü)
Muallak Taşı (Peygamberimizin Miraca çıkarken bastığı ve ayak izinin
bulunduğu kaya)
Kubbet-üs Sahra Emeviler zamanında Abdülmelik b.Mervan ‘ın
yaptırdığı ve kubbesinin Muallak taşı üzerine denk geldiği cami
ziyareti.
Yeryüzünün en eski şehri olan ERİHA
.
Musa Aleyhisselam ın makamı
KUDÜS ...
Kudüs, üç din
tarafından da kutsal kabul ediliyor. Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in
(s.a.s.) Miraç’a yükseldiği Mescid-i Aksa burada. Geçmişte hacı adayları
önce Kudüs’e uğrar ardından Mekke’ye geçerdi. Hatta Kudüs’ü ziyaret
etmeyenlere “Sen de hacı mısın?” denerek bu durumun pek hoş
karşılanmadığı ima edilirdi. Uzun süredir Mescid-i Aksa hacı adaylarının
uğrayacağı yerler arasında yer almıyor. Ancak İsrail Turizm Bakanlığı,
Türkiye’deki acenteleri dolaşarak “Hacıları Kudüs’e de getirmek
isterseniz biz açığız.” mesajı verdi. Önümüzdeki yıl umreye gidilecek,
bir iki yıl içindeyse hacı adaylarının güzergâhına Kudüs eklenecek.
Kudüs 1918 yılında Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmıştı. Ancak
Ortadoğu’da sorun yaşanmadığından Kudüs hac güzergâhında uzun yıllar yer
aldı. Hatta kafileler Edirne Selimiye Camii’nde buluşup İstanbul Eyüp’e
geliyorlardı. Ardından Konya’da Mevlana, Tarsus’ta Yedi Uyurlar ve
Urfa’da Hazreti İbrahim’in makamları ziyaret edilirdi. Suriye üzerinden
Şam’a ulaşılır, nihayetinde Kudüs’e varılırdı. Ardından Mekke ve
Medine’nin yolu tutulurdu. 1950’lere kadar tren ve gemilerle alınan bu
yolların yerini, sonraki yıllarda otobüs aldı. 1967 yılındaki
Arap-İsrail Savaşı’nda Kudüs’ün Müslümanların elinden çıkması üzerine
hac yolculuğu sekteye uğradı. Güzergâh 1980’de Kudüs’ün başkent ilan
edilmesinden sonra Suriye’den Irak’a kaydı:
Habur-Musul-Bağdat-Kerbela-Arabistan. 1990’dan itibaren de hacılar
uçaklarla kutsal topraklara ulaştı.
Kudüs’ü ziyaret haccın şartları arasında yer almıyor. Ancak Hazreti
Muhammed’in Miraç’a yükseldiği Mescid-i Aksa Müslümanlar için ayrı bir
öneme sahip. Burası İslam’ı kabul eden sahabelerin ilk kıblesi. Birçok
Müslüman burayı ziyaret etmek istiyor.
Eski Kudüs kentini
çevreleyen ve bugün de büyük bölümü ayakta olan surların inşa tarihi
16. yüzyıl, Kanuni Sultan Süleyman dönemidir. Sekiz adet sur
kapısından geçerek ulaşılan Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi
mahalleleri bütün bu anlatılan 4000 yıllık tarihin temsilcileri
durumundadırlar. Harem-i Şerif ve onun bahçesindeki Mescid-i Aksa,
Müslümanları; Ağlama Duvarı, Yahudileri; Hz. İsa’nın Acılar Yolu da,
Hıristiyanları temsil etmesi açısından, üç büyük semavi dinin
şehirdeki sembolleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Vahye dayanan üç büyük
dince kutsal kabul edilen Kudüs, Müslümanlar için ayrı bir önem arz
etmektedir. Hz. Ömer Camii’nin içinde bulunan kaya parçasının
değeri, Hz. Muhammed’in, Miraç gecesinde Burak adlı bineğiyle
birlikte buraya gelip „Muallak Taşı“ diye anılan bu kutsal kayanın
üzerinden Allah katına yükselmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu
taşın, Peygamberimiz (s.a.s.)’i bırakmak istemediği için bir süre
göğe yükselip daha sonra muallakta kaldığı rivayet edilmiştir.
„Miraç“ hadisesi
sırasında taş üstünde Hz. Muhammed’in ayak izi kalmıştır. Miraç
hadisesi hakkında Kuran-ı Kerim’de şöyle anlatılmaktadır: „Kulunu,
kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescid-i
Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya yürütenin
şanı pek yücedir.“ (İsra, 17/1). Burada dikkat edilirse Mescid-i
Aksa’dan „çevresini mübarek kıldığımız“ şeklinde söz edilmektedir.
Mescid-i Aksa’nın çevresi ise başta Kudüs sonra diğer bütün Filistin
topraklarıdır. Filistin diyarının mübarek kılındığına dair ayrıca
hadisler de bulunmaktadır. Bunlardan birinde şöyle buyurulmaktadır:
„Allah, Aras ile Fırat arasını mübarek (bereketli) kılmış ve
özellikle Filistin’i mukaddes kılmıştır.“ (Müslim, İman, 282;
Münavi, et-Teysir, I/248)
El-Aksa Camii
(Mescid-i Aksa)
Hz. Ömer Camii’ne göre daha sade bir yapıdır. Hz. Muhammed zamanında
Mescid-i Aksa (Mekke’ye en uzak mescid) olarak adlandırılan mescidin
yapımı bazı rivayetlere göre, Hz. Davud zamanında başlamış, oğlu Hz.
Süleyman zamanında tamamlanmıştır. Müslümanlara kıble olarak Kudüs’e
yönelmeleri emrinin gelmesinin ardından, hicretten sonra 17 ay
boyunca Müslümanlar Kudüs’e yönelerek namaz kılmışlardır. Daha sonra
yeni bir vahiy ile kıblenin Kudüs’ten Mekke’ye çevrilmesi
istenmiştir. Bu durum Kudüs’ün önemini azaltmamıştır.
Hz. İbrahim’in oğlu
İsmail’i kurban etmek üzereyken vahiy aldığı Zeytin Dağı’nın bütün
dinler için hassas bir bölge olduğu söylenebilir. Bu mezarlık alanda
Hz. Muhammed’in sahabelerinden Selman-ı Farisi Camii ve türbesi
bulunmaktadır.
Hz. İsa’nın „Acılar
Yolu“ Hıristiyanların Kudüs’teki önemli bir mekanıdır. Hz. İsa’nın
çarmıha gerildiği varsayılan yer olan bugünkü St. Sepulchre
Kilisesi’ne kadar yürüdüğü Via Dolorosa (Acılar Yolu) boyunca
durakladığı 14 nokta, bugün Hıristiyanlarca ziyaret edilmekte ve
böylelikle Katolikler Hz. İsa’nın acısını manen paylaşmak
istemektedirler. Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği varsayılan yerde
kurulan Sepulchre Kilisesi’nde (Kutsal Naaş Kilisesi) Hz. İsa’nın
yatırıldığı musalla taşı ile mezarı bulunmaktadır. Farklı kiliseler
burada gün boyunca ayinler yapmaktadır.