|
DEVLETİN ADI: Fas Krallığı
BAŞŞEHRİ: Rabat
NÜFUSU: 26.250.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 458.730 km2
RESMİ DİLİ: Arapça
DİNİ: İslamiyet
PARA BİRİMİ: Dirhem
Kuzeybatı Afrika’da, doğu ve güneyinde Cezayir, güneyde İspanya Batı
Afrikası, kuzeyde Akdeniz, batıda ise Atlas Okyanusu ile çevrili,
krallıkla yönetilen bir ülke.
Tarihi
Yapılan araştırmalar, çok eski çağlardan beri Fas’ta insanların
yaşadığını göstermiştir. Mağaralarda ve arkeolojik kazılarda bulunan
çeşitli eşya ve taşlar üzerine çizilmiş olan resimler, bu iddianın
delilleridir. M.Ö. 2000 yıllarından itibaren Berberiler ülkeye gelerek
yerleşmişlerdir. Daha sonraları M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren de Akdeniz’in
denizci ve deniz ticaretinin önde gelenlerinden Fenikeliler, Fas’a
gelerek burada ticari koloniler kurmuşlardır. İlerleyen tarih çağlarında
gelişen devletlerden Kartacalılar Fenikelileri, Romalılar ise
Kartacalıları yapılan savaşlar sonucunda yenerek, ülkeye hakim
olmuşlardır.
Miladın ilk yüzyılındaİspanya’dan gelen Vandallar zayıflayan Romalıları
yenerek ülke üzerinde yeni bir hakimiyet tesis etmişlerdi. Yedinci
yüzyıldan itibaren İslamiyeti bütün dünyaya yaymaya çalışan Müslüman
Araplar, o zamanın şartlarında sadece cihad, yani Allahü tealanın dinini
yaymak için geldikleri bu ülkede İslamiyeti yaymışlar ve bu ülkeye
yerleşmişlerdir. Müslümanlar burada da kalmayıp İspanya’ya geçmişlerdir.
Sekizinci yüzyılda Fas’ta ilk Müslüman hükümdar hanedanlığı Sultan
Birinci İdris tarafından kuruldu. Daha sonra başa geçen Sultan İkinci
İdris Fes şehrini kurdurarak, burasının önemli bir İslam kültür merkezi
haline gelmesini temin etti. Burada ilk İslam üniversitesi olan Keyruvan
Üniversitesi kuruldu. On birinci yüzyılda Büyük Fas devleti olan ülkenin
toprakları, doğuda Tunus dahil olmak üzere, kuzeyde İspanya’yı da
hükümdarlığı altında bulunduracak şekilde genişlemişti. Bu zamanda ülke
başşehri Merakeş oldu. Birkaç asır varlığını muhafaza eden devlet, daha
sonraları zayıflayarak gücünü kaybetti. Bu zayıflamanın neticesinde
sınırları her geçen gün daralmaya başladı ve nihayet Portekiz veİspanyol
istilasına uğradı. Daha sonra yapılan savaşlarla on altıncı yüzyılda
ülke Portekiz ve İspanyol işgalinden kurtulmuş, on dokuzuncu asra kadar
varlığını devam ettirebilmiştir.
Fransa, sömürgeleri arasına katmak için 1830’da Cezayir’i işgal etti.
Buradan Fas’ı da sömürge yapmak gayreti içerisine girdi. Bunun yanında
İngiltere, İspanya ve Almanya da Fas’ı sömürge yapmak isteyen Avrupa
ülkelerinin başında geliyordu. Bu gayret ve çabaları sonunda 1912
senesinde ülkenin kuzeyini İspanyollar, kalan büyük kısmını ise
Fransızlar işgal etti. Sömürge haline gelen Fas, İkinci Dünya Savaşında
müttefik ordularının önemli bir askeri üssü olarak kullanıldı. Bu savaş
yıllarında Amerika Atlas Okyanusu kıyılarında ülkeye çıkartma yaptı.
İkinci Dünya Savaşı sonunda diğer sömürge ülkelerinde olduğu gibi Fas’ta
da bağımsızlık için sömürgecilere karşı mücadele cephesi meydana
getirildi. Bu mücadele, kurulan “İstiklal Partisi” ile hız kazandı.
İstiklal partisinin ve dolayısiyle bağımsızlık mücadelesinin en ileri
geleni olan Sultan Beşinci Muhammed 1953 senesinde Fransızlar tarafından
sürgüne gönderildi. Fransızların Fas’taki bağımsızlık mücadelesini
kırmak için yaptıkları bu davranış, ülke halkı ile Fransızlar arasında
iki sene devam eden kanlı bir iç savaşa sebep oldu. Savaş, Sultan
Beşinci Muhammed’in serbest bırakılıp, tahta çıkması ile son buldu.
1956 senesinde Fas bağımsızlığını bütün dünyaya ilan etti. Bir sene
sonra ise Fas’ın emirlik olduğu ve Sultan Beşinci Muhammed’in emir
ünvanını aldığı duyuruldu. Yapılan çeşitli çalışmalar neticesinde
İspanya ülkenin işgal altında tuttuğu kuzey bölgelerini terketmek
zorunda kaldı. 1969 senesinde Atlas Okyanusu sahillerindeki İfni Üssünü
de Fas’a bırakmasıyla ülke bugünkü sınırlarına sahip oldu.
Sadece Fas'da değil tüm Afrika'nın
belki de en
hareketli şehir
meydani Jamaa El
Fna Meydanı. Gerçek bir “mucizeler avlusu” diye
adlandirabilecegimiz bu meydan UNESCO Milli Miraslar listesinde
mevcut
ender meydanlardan birisidir.
Meddahlar, yilan oynatacilari,
dövmeciler,
Hokkabaz ve cambazlarin
gösterileri ile senlenen Jamaa El Fna için
kisaca “açik hava tiyatrosu” diyebiliriz.
|
|
1986-1993 yillari arasinda yaptirilan Hassan II
camii
Dünyanin en büyük camisidir. 20 000 metrekare alana
kurulu... Caminin içinde ayni anda 25,000 kisi, avlusuyla birlikte
80,000 kisi namaz kılabiliyor.
M'hamid de çöle tur düzenleyen bu Fas'lı bize fevkalade güzel rehberlik
yaptı...
Gerçek bir Sahra'da uyumak nasıl bir duygu acaba!...Arkadaki çadırlarda
uyuduk...
İtalyan Antonio Alcaro ile yol arkadaşı olduk...
İtalyan Lorenzo Amirante ile zirvede... Güneş batımına doğru.. Benim
kameranın pikseli yüksek olmadığı için ya da çok yüksek kaliteli bir
makina olmadığı için görüntü iyi değil.. Oysa yaşadığımız o ortam
olağanüstüydü!...
|
|