Can Aktan'la BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'ne Yolculuk |
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Basra Körfezi'nin güney kıyısında Abu Dhabi, Dubai, Sharjah, Ajman, Umm Al Guwain, Ras Al Khaimah, Fujairah olmak üzere yedi emirliğin oluşturduğu federal bir devlet.
http://www.merhabagazetesi.com.tr/eski/arsiv/2006/03/09/murselcetin.htm
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Basra Körfezi'nin güney kıyısında yedi emirliğin oluşturduğu federal bir devlet. Bir zamanlar her tarafı çöl olan ülkede, artık ortalıkta çöl bulmanız çok zor. Her yeri kaplayan çimler, ağaçlar, inanılmaz yükseklikte ve mimaride binalar, oteller, bankalar, alışveriş merkezleri ve legunalar (kıyı gölleri). Yılın her ayında denize girme imkanının bulunduğu BAE'de, kışın dahi havalar öğleleri 27, geceleri 10 derece. Türkiye'ye dört saatlik bir uçuş mesafesinde bulunan BAE, burnumuzun dibindeki Singapur ya da Hong Kong. BAE ticaret merkezleri, milletlerarası hava ve deniz limanları, gümrüksüz ticari sahalar ile bugün Ortadoğu'nun en gözde ticaret merkezi durumunda. Vergisiz alışveriş yapabileceğiniz BAE, uluslararası golf turnuvalarına ve dünyaca ünlü ünlü lüks oteller ev sahipliği yapıyor. GÖÇMENLER ÜLKESİ Birleşik Arap Emirlikleri'nde nüfusun yaklaşık yüzde 75'ini yabancılar oluştururken yine çalışan işgücünün de yaklaşık yüzde 90'ı yabancılardan meydana gelmekte. Yabancıların BAE'de vatandışlık almalarının çok zor olduğu belirtiliyor. Ancak uzun uğraşın ardından her hangi yedi emirden birinin vereceği onay ile vatandaşlık alınabileceği ifade ediliyor. Yabancıların ortalama geliri 500 dolar civarında. Yüzde 25'i yerli olan BAE'nin, yüzde 25'ini Hindistanlılar, yüzde 20'sini Pakistanlılar ve kalan kesimi ise İranlılar, Bangladeşliler, Filipinliler oluşturuyor. Afrikalılar'ın da bulunduğu BAE'de, pazarların çoğu, Hindistanlılar, Pakistanlılar ve İranlılar'ın elinde. Ülkeye girer girmez, ilk gözlemlenen şeyde zaten ülkenin birçok farklı ırkı içinde barındırması oluyor. Otellerde ve restoranlarda çalışanların çoğunluğunu Filipinliler ve Pakistanlılar oluşturuyor. Taksicilerin geneli de Pakistanlı. 50 bin İngiliz'in ve 6 bine yakın Alman'ın bulunduğu belirtilen BAE'de, sosyal ve ekonomik şartların süratle gelişmesi neticesinde ülkeye her yıl binlerce kişi akın ediyor. Resmi kayıtlara göre BAE'nin nüfus artış hızı yüzde 5.8. ORDUDA YABANCILAR Arap yarımadasının doğu kıyısı boyunca uzanan ve yedi emirliğin 1971'de birleşmesiyle oluşan Birleşik Arap Emirlikleri (United Arap Emirates) zengin bir petrol ve ticaret merkezi olup, Birliğe bağlı emirlikler başkent Abu Dabi, Dubai, Şarcah (veya eş-Şarika), Re'sül-Hayme, Ummü'l-Kayvan, Acman ve Füceyre'den oluşuyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin 2001 tahmini nüfusu 3.1 milyon. Emirlikler içinde en zengini, hem de en büyük nüfusa sahip olanı Abu Dabi olup onu Dubai ve Şarcah izlemekte. Pek büyük olmayan ordusunda ise yerli halkla birlikte Pakistanlı ve Ürdünlüler'in çoğunlukta olduğu belirtiliyor. Eğitim müesseseleri ve bakanlıklar, televizyon, radyo vb. kuruluşlarda başta Mısır olmak üzere civar Arap ülkelerinden gelmiş çok sayıda kişi hizmet veriyor. Nüfusun yüzde 94'ünü Müslümanlar ve yüzde 6'sını ise Hristiyanlar ve diğer dinlere mensub kişiler oluşturmakta. 7 EMİRLİK, TEK DEVLET Birleşik Arap Emirlikleri'nde 1971'de kabul edilen, 1976 ve 1981'de değişikliğe uğrayan Federasyon Anayasası'na göre federal mekanizma üç temel unsurdan meydana gelmekte. Bunlar Yüksek Konsey, Federal Ulusal Konsey ve Federal Bakanlar Kurulu'ndan oluşuyor. Federal düzeyde en yüksek organ olan Yüksek Konsey, yedi emirliğin başında bulunan emirlerden oluşmakta. Konseyin alacağı bütün kararlar en az beş emirin onayını taşımak ve bunlar arasında, Abu Dabi ve Dubai emirlerinin bulunması asıl şartlardan. Devlet Başkanı ve Yardımcısı'nı Konsey seçer. Devlet Başkanı da Başbakan ile Federal Bakanlar Kurulu'nu atar. Federal Bakanlar Kurulu'nun önerdiği yasalar emirlerin iki yıllık bir dönem için atadığı danışma organı niteliğindeki Federal Ulusal Konsey tarafından incelenir. 40 üyesi bulunan Federal Ulusal Konsey'de, Şarcah ve Re'sül-Hayme altışar, Ümmü'l-Kayvan, Acman ve Füceyre dörder, Abu Dabi ve Dubai sekizer üye bulundurmakta. Birleşik Arap Emirlikleri'ni oluşturan emirliklerin başında bulunan emirlerin yönetme hakkı soya göre devam etmekte. Birleşik Arap Emirlikleri'nde dış politikanın idaresi Abu Dabi Emiri ve aynı zamanda Devlet Başkanı olan Şeyh Zayed bin Sultan en-Nahyan'ın elinde bulunmakla beraber diğer emirlerin de kendi içlerinde özellikle diğer konularda özerkliğe sahip oldukları görülmekte. Dubai Emirliği'ni yapan Şeyh Maktum bin Raşid el-Maktum, aynı zamanda Federal Ulusal Konsey Başkanlığı'nı ve Devlet Başkanı Yardımcılığı'nı yürütmekte. Doğal kaynakların işletilmesi, ticaret ve gümrüklerle ilgili düzenlemeler ayrıca mali, yargı ve iç düzenin korunması konularında emirlikler kendileri yetkili. Fakat dış politikayı tüm ülke adına Devlet Başkanı belirlemekte. Kritik konularda Devlet Başkanı diğer altı emirle danışmalarda bulunsa da son sözü kendisine ait. 1971'de anayasanın yapılmasıyla Devlet Başkanlığı'na seçilen Şeyh Zayed o zamandan beri dış politika konusunda tek yetkili konumunda. PORTEKİZ'E KARŞI OSMANLI KORUMASI Birleşik Arap Emirlikleri Basra Körfezi'nin güneydoğu kıyısında, Arap Yarımadası'nın doğusunda yer almakta. 16. yüzyılın sonlarına kadar Körfez ülkeleri emirlikler halinde konumunu devam ettirdi. 17. yüzyılın başlarından itibaren Basra Körfezi'nde başgösteren Portekiz tehlikesi karşısında Osmanlı Devleti bölge ile ilgilenmeye başladı ve böylece bölge Osmanlı hakimiyetine girdi. Ancak zaman zaman Osmanlı Devleti'nin bölge ile ilgisini azaltması üzerine İngilizler bu kez 18. yüzyılın ortalarında Körfez bölgesini işgal etti. İngiltere'nin denetlediği Körfez'deki imparatorluk sistemi gevşek yapılı bir siyasal kontrol şeklindeydi. İngiltere'nin Körfez üzerindeki denetimi 1932'de manda yönetiminin sona ermesiyle gevşedi. Mart 1971'de İngiltere, bölge ülkeleri arasında bir dizi sınır sorunu oluşturarak bölgeden ayrıldı. 1955 yılında İngiliz bir araştırmacı, Körfez bölgesinde tartışmalara sebep olan 36 değişik bölge tesbit ettiğini ifade ediyor. http://www.yenisafak.com.tr/diziler/bae/index.html
Dubai Dubai, adeta Alaaddin'in sihirli lambası; imkansızı iste, hemen olsun. Hayaller, ya da daha doğrusu aklın hayalin alamayacağı her şey satın alınabiliyor burada. Romantik çağlarda yaşayan İspanyol denizciler, çizdikleri haritanın bir köşeciğine hayali bir küçük ada kondurmaktan çekinmezmiş: Sevgililerine hediye olsun diye. Her dem güneşli bir iklimde, masmavi denizlerle çevrili, mutlu mesut, asude bir kara parçası. Dünyanın kötülüklerinden uzak, kendinize ait bir adada yalnızca sevdiklerinizle yaşamak… Büyük kentlerin güvensiz ortamından, yoğun tempolu iş stresinden, çevre kirliliğinden kaçan, modern Robinson Crusoe'lar ne isteyebilir? 'Dünyada, hem de istediği kıtadan seçebileceği, özel güvenlik sistemi olan bir adada; tropik çiçekler ve meyve ağaçlarıyla dolu bahçe içinde bir villada, sevdikleriyle baş başa mutlu bir yaşam sürmek, üstelik modern yaşamın getirdiği konfor ve teknolojiden vazgeçmeden. Dubai, adeta Alaaddin'in sihirli lambası; imkansızı iste, hemen olsun. Hayaller, ya da daha doğrusu aklın hayalin alamayacağı her şey satın alınabiliyor burada. Denizin ortasında insan yapımı, 300 adadan oluşan bir 'Dünya' haritası yaratmayı düşlemek ve proje daha yaratım aşamasındayken, bunu seçkin yatırımcı ve müşterilere pazarlamak kimin aklına gelirdi? Ev, tatil, turizm ve yatırım fikirlerinin bir birleşimi olan proje tamamlandığında, dünyanın ilk sualtı oteli Hydropolis de burada açılacak. Deniz üstündeki bir diğer proje de aydan bile görülebilecek büyüklükte tasarlanan Palmiye Adalar. Yakın bir gelecekte Dubai'nin Jumeira, Jebel Ali ve Deira sahillerinde, dev palmiyeler şeklinde tam üç tane adası olacak. En önemli turizm ve yerleşim merkezlerinden biri olması planlanan Jumeira'daki palmiyenin, 2006 yılı içinde tamamlanması bekleniyor. Kısacası, Dubai'de mülk edinmek yeni bir statü sembolü! 2002'de kabul edilen bir yasayla artık burada her milletten insan, kayıtsız şartsız mülk satın alabiliyor.Yapımı bitirildiğinde sağlık merkezleri, restoranları, butikleri, kütüphanesi ve lüks, akıllı apartman daireleriyle hizmet verecek olan Burj Dubai ise dünyanın en yüksek gökdeleni olacak. Bir başka dev proje de Dubai Festival City. Sayısız restoran, otel, eğlence, alışveriş, iş merkezleri ve 18 delikli bir golf sahası da projenin kapsamı içinde. Balıkçılıktan refaha Birleşik Arap Emirlikleri, dünyada kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor. Bir zamanlar balıkçılık ve inci çıkartmakla geçinen Dubai,1960'lardan sonra petrolden elde ettiği gelirle refaha kavuşuyor. Ancak, bugünkü zenginliğinin yüzde 90'ını diğer sektörlerin getirisine borçlu. 'Ortadoğu'nun tüccarlar kenti' diye anılması boşuna değil. Ticaret en önemli iş kolu. Dubai dünya turizm sektörünün yükselen yıldızı. Turizmin ekonomide payı yüzde 40. Dünya Bankası, IMF konferansı gibi uluslararası konferanslara da ev sahipliği yapan kente 2010'da 15 milyon turistin gelmesi bekleniyor. Modern zamanların getirdiği tüm bu debdebenin ardındaki küçük balıkçı köyünün izini sürmek isterseniz, klimalı otel, alışveriş merkezi ve taksilerden azade bir yaşam tarzını benimsemek gerekiyor. Her şeyden önce Dubai'yi kış aylarında ziyaret etmekte fayda var. Çünkü, ocak ayında hava sıcaklığı en yüksek 25 dereceyken, temmuzda 42 dereceye çıkabiliyor. Kentin yaşam bulduğu eski merkez, Dubai Nehri'nin kıyısında. Sonsuz uzanan çöllerin, sarp dağların arasına sıkışmış kente hayat veren nehir, Dubai'yi Deira ve Bur Dubai olarak iki ana bölüme ayırıyor. Nehrin çevresi hem geleneksel ahşap gemilerle yapılan deniz ticareti, hem de bin bir çeşit ürünün satıldığı pazarlarıyla cıvıl cıvıl. Dolaşmaya önce Deira kıyısındaki baharat çarşısından başlayın. Sonra, meyve suyu satan mütevazı bir dükkanın alçak hasır taburelerine oturun. Narenciye katılmış, bol vitaminli nar suyunuzu ısmarlayın ve tadını çıkartın! Az ötede, nehrin iki kıyısı arasında, geleneksel ulaşım aracı 'abra'lar ile yapacağınız kısa bir yolculuk, eski ve yeni, geleneksel ile modern arasındaki zıtlıkları daha iyi görmenizi sağlayacak. Dik taş merdivenlerden biraz cambazlık yapılarak inilip binilen, bu ahşap motorlarda, olası bir çarpışmaya karşı sıkı sıkıya tutunarak yolculuk ederken, Deira'nın modern gökdelenleri uzaktan size göz kırpacak. Nehrin karşı kıyısı Bur Dubai'deki tarihi Bastakiya bölgesi, 1900'lerin başında İran'dan gelen tüccarlar tarafından kurulmuş. Labirentimsi daracık sokaklarda dolaşırken, pastel kum renkli binaların çatıları üstünde yükselen rüzgar kulelerini görüp de merak etmemek olanaksız. Dikdörtgenler prizması biçimindeki bu kuleler, en hafif esintiyi bile yakalayıp evi serinletme amacıyla tasarlanmış. 1787'de denizden gelebilecek saldırıları önlemek için inşa edilmiş Al Fahidi Kalesi ise bugün müze olarak gezilebiliyor. Gelin hazırlama, yükünü boşaltan ahşap yük gemisi (dhow) ve bir Arap çarşısında alışveriş edenlerin canlandırmaları müzede görülebilir. Geleneksel Dhow Tersanesi, ateşli pazarlıklara sahne olan Balık Pazarı, meyve sebze pazarı ve rengarenk ipeklilerden pamuklulara kadar her tür kumaşın satıldığı Kumaş Pazarı da bu kıyıda yer alıyor. Özellikle de Hindistan'dan gelip Dubai'ye yerleşen göçmenler ise bölgeye kültür ve gelenekleriyle ayrı bir renk katıyor. Dubai'nin bir başka adı da 'Altın Kent'. Bu adın nereden geldiği Deira'daki Altın Çarşısı gezilince daha iyi anlaşılıyor. Vitrinlerdeki altın takılar hem işlemeleri, hem de boyut ve ağırlıklarıyla göz kamaştırıyor. Dubai Alışveriş Festivali ve Dubai Yaz Sürprizleri festivalleri sırasında altın fiyatlarının düşük tutulduğunu, ama pazarlık etmenin her zaman mutlak şart olduğunu hemen belirtelim. Her yıl 2.5 milyon ziyaretçi çeken Dubai Alışveriş Festivali'nde olduğu gibi kente yalnızca alışveriş etmek için gelenler var. Ancak, klimalı modern alışveriş merkezleri, lüks oteller ve gökdelenlerin tepesindeki akıllı evlerden sonra, nehir kenarındaki geleneksel çarşılarda dolaşmak, Lübnan etkileri taşıyan Arap muftağını keşfetmek, insanı zengin ve bereket dolu bir dünyanın içine çekiyor. Doğu'ya has renklerin, kokuların ve tatların gerçek dünyası, kentin kalbinin attığı bu sokaklarda yaşıyor. http://www.thegate.com.tr/
|
|
© COPYRIGHT 2008, ALL RIGHTS RESERVED CANAKTAN.ORG