Can Aktan'la  Amerika'ya Yolculuk  
     

Amerika...   İlk kez 1987 yılının sonlarında ayak bastığım bir ülke... 24 yaşındaydım... O zaman Amerika gitmek bir büyük düştü... Benim için de öyleydi...

Nobel Ekonomi ödülü sahibi James M. Buchanan'a yazdığım mektup ve aldığım güzel cevapla başlayan ve gerçeğe dönüşen bir düş...  Amerika 'da 1987-1989 yılları arasında doktora tez çalışmalarımı sürdürdüm.. Amerika'nın aşağı yukarı tüm doğusunu gezdim.. Maine eyaletinden Florida'ya kadar.... Boston, New York, Washington DC'den Miami sahillerine... Ve Batı'nın ünlü kentlerini gezdim... Los Angeles,  San Francisco, San Diego...

 
    Amerika'ya 1990'lı yıllarda tekrar 1 yıllığına misafir araştırmacı olarak gittim..  Bütçemizin elverdiği ölçüde güzel seyahatler yaptık.. Ve son olarak 2001 yılında kızım Selin Cansu'nun aramıza katılmasıyla Los Angeles'ta bulduk kendimizi... UCLA Ekonomi Departmanı'nda çalışmalarımı sürdürürken, bol bol gezdik... Unutulmaz anılarla döndük.. Marina Del Rey'de kaldığımız evimizi hiç unutmuyoruz...  Zaman akıp gidiyor.... Geriye hatıralar kalıyor...  Eğer geride unutmayacağınız hatıralarınız var ise yaşamı dolu dolu yaşamışsınız demektir... 

 

     
 

NEW YORK: GÖRÜLECEK YERLER...

ÖZGÜRLÜK ABİDESİ : Özgürlük Abidesi New York'un sembolü durumundadır. 1865 yılında Edouard René Lefebvre de Laboulaye ve heykeltraş Frédéric -Auguste Bartholdi bir akşam yemeği partisine gittiler ve Amerika'nın politik özgürlüğünü onurlandırmak amacıyla bir abide yapmaya karar verdiler böylece onu 'Fırsatlar Şehri' ne armağan edebileceklerdi.


EMPIRE STATE BİNASI : New York'un gökyüzüne uzanan bu eşsiz yapısı sadece 410 gün içinde inşa edilmiştir ( hem de dünya ekonomik bunalımı sırasında ) .

CENTRAL PARK : Empire State Binası'nın en üst katından etrafınıza bakınca Central Park'ın ne kadar muhteşem göründüğüne tanık olacaksınız. Central Park şehrin trafiğinden, gürültüsünden kaçmak için iyi bir yerdir.

TIMES SQUARE : Times Square New York'un ışıltılı yerlerinden biridir. Ancak 1960 'larda sinema salonlarının adult eğlence yerlerine dönüşmesi ve buranın renkli, çılgın, tehlikeli insanların mekanı haline gelmesiyle önemini kaybetmeye başlamıştı. Ancak izleyen yıllardaki büyük bir temizlik operasyonuyla bugünkü popüler haline geldi.

METROPOLITAN SANAT MÜZESİ  : New York'un yukarı kuzey kısmı adeta bir kültür merkezi işlevi görür.

SOHO : SoHo ( South of Houston = Houston'ın güneyi ) sanat galerilerinin, giyim mağazalarının ve de butiklerin yoğunlaştığı bir yerdir. Kendi sınıfında dünyadaki sayılı örneklerinden olan binalarıyla dikkati çeker.

LOS ANGELES

DOWNTOWN LA: Sizin de aklınızdan geçtiği üzere downtown otobanlarla çevrilmiş durumdadır. Hollywood Otobanı kuzeyde , Harbor Otobanı batıda , Santa Monica Otabanı güneyde kalır ve diğer otobanlar da LA Nehri ile LA2in doğu kısmı arasında bulunur.

Doğu-Batı doğrultusunda sekiz bloktan oluşan Civic Center Amerika'nın Washington, DC'den sonraki en büyük hükümet binasıdır. Binada LA'le ilgili görev yapan tüm federal ofisler ve ABD Federal Mahkemesi bulunur. Bina 1995'te O.J Simpson davasının görüldüğü yerdir. Bina ayrıca 'Superman' dizisinde 'Daily Planet' olarak da kullanılmıştır. Ayrıca bu civardaki LA Çocuk Müzesi de önemli yapılardandır.

Civic Center'ın birkaç blok ötesinde 'El Pueblo de Los Angeles' bulunur. Burası 18 hektar bir alan kaplayan tarihi bir parktır. Park 1781 yılında buraya ilk gelenler tarafından yapılan binaları da içinde barındırır. Parkta en ilgi çeken yer 1930 yılında restore edilen Olvera Caddesi'dir. Burada ( Olvera'da ) alışveriş yapmak için birçok dükkan bulabilirsiniz.

El Pueblo'nun tam karşısında Union Station bulunur. Burası Los Angeles'ın mimari hazinelerinden biridir. İspanyollar tarafından 1939 yılında inşa edilmiştir ve de hem Arap sanatından hem de modern sanattan izler taşır. Eğer trende değilseniz burası durup gezmeye değecek bir yer. Buradan birkaç blok kuzeyde Chinatown ( Çin Mahallesi ) bulunur. Chinatown LA'de yaşayan 200.000 Çinlinin kültürel çekirdeğini oluşturur. Burada tipik Çin porselenlerine , Çin restoranlarına , ipek elsibe satan dükkanlara ve tabii ki akupunktur yapan insanlara rastlayabilirsiniz.

Civic Center'ın güneydoğusunda Little Tokyo ( Mini Tokyo ) bulunur. Burası 1880'lerde LA'ye gelen Japonlar tarafından kurulmuştur. Little Tokyo LA'de yaşayan ve sayıları çeyrek milyona yaklaşan Japonlar için kültürel bir merkez niteliğindedir. Burada Japon suşi restoranlarını , Japon bahçelerini ve alışveriş merkezlerini bulabilirsiniz. Burada ayrıca tarihi bir Budist tapınağında bulunan Japon-Amerikan Ulusal Müzesi de görülebilir.

Civic Center'ın güneybatısında Modern Sanat Müzesi bulunur. Müze Japon mimar Arata Isozaki tarafından dizayn edilmiştir. Burada dünyanın en ünlü resim koleksiyonlarını , heykelleri ve de 1940'dan günümüze dek çekilen özel fotoğrafları bulabilirsiniz. MOCA ( Modern Sanat Müzesi )'nın batısında Westin Bonaventure Oteli bulunur. Oteldeki camdan kuleler görülmeye değer nitelikte.

Civic Center'ın güneyindeki 'Hispanic Shopping District' ucuz restoranları , gelinlikçileri , ve de çalınan Latin pop müziğiyle görülmeye değer yerlerden.Ayrıca Broadway ve Hill Caddesi arasındaki Grand Central Market de görülmeli ; çünkü Los Angeles'daki en eski ve de en büyük açık hava marketi.

HOLLYWOOD


LA aslında sinema filmleriyle ünlenmiştir. Sinemanın merkezlerinden olan Hollywood şu anda eskisi kadar bir sinema merkezi değildir ; ancak sinemayla ilgili birçok tarihi unsura sahiptir. Hollywood Bulvarı'ndan aşağı doğru yürüyün. Bu sırada birçok ünlü mekan göreceksiniz. Çin Tiyatrosu ( Chinese Theatre ) bunlardan sadece biridir. Bu yolun üzerinde 150 ünlünün yol üzerine bıraktığı izleri görebilirsiniz. Burayı geçtikten sonra kendinizi başka bir tarihi mekanda ilk Akademi Ödülleri'nin verildiği yer olan Roosevelt Oteli'nde bulacaksınız.

DISNEYLAND
LA'ye gelip de Disneyland'e uğramadan gitmek olur mu? Tabii ki hayır!! Disneyland dört ana bölümden oluşur : Birinci bölüm Adventureland ( Macera Alanı ) adı verilen bir ormandan oluşur ve Indiana Jones ve Forbidden Eye bölümleri görülebilir. İkinci bölüm olan Frontierland bir vahşi batı havası oluşturur. Üçüncü bölüm olan Fantasyland Disney'in favori karakterlerini içinde barındırır. Son bölüm olan Tomorrowland ( Gelecek Alanı ) ise gelecekle ilgilidir.

UNIVERSAL CITY
Universal City LA'in en büyük , en eğlenceli parklarındandır. İçinde Universal Studios film stüdyolarını da barındırır. Stüdyo 1915'te inşa edilmiştir ve 1964 yılından bu yana halka açıktır. Backlot Tour'daki bir tramvaya binerek buraya gezebilir , film çekilen alanları görebilirsiniz. Burada özel efektleri görme şansınız da olabilir.

BEVERLY HILLS
Beverly Hills , zengin ve ünlülerin yaşadığı bir yerdir. Bölge birçok diziye ve de filme mekan olmuştur.

MALIBU
LA'de bulunan plajların çoğu kirlidir ve o kadar da rağbet yoktur bu plajlara ancak bazı plajlar gitmeye değer niteliktedir. Malibu da Güney California'nın en çok temiz plajlarındandır.
Eğer güneşlenmek veya denize girmek istiyorsanız Malibu sizin için en iyi seçim olacaktır. Malibu'da birçok yer özel işletmeler tarafından sahiplenilmiş olsa da burada halka açık çok hoş plajlar bulacağınıza emin olabilirsiniz.

SANTA MONICA
Santa Monica şehrin en misafirperver komşularından biridir. '3rd St. Promenade' Santa Monica'nın kalbi durumundadır. Burada çok iyi sinemalar , barlar , kafeler bulabilirsiniz. Aynı bölgedeki Santa Monica Rıhtımı da ilgi çeken yerlerdendir.

VENICE PLAJI
Venice Plajı insan yoğunluğunun fazla olduğu yerlerden biridir. Plajdaki 'Ocean Front Walk' bölgesi koşucular , akrobatlar , müzisyenler , basket oynayanlar ve de zinde kalmakla kafayı bozmuş insanlarla doludur.

GETTY MÜZESİ
LA'deki müzelerin en başında J. Paul Getty Müzesi gelir. Müze Santa Monica'nın batısında Pasifik Kıyı Yolu üzerindedir. Müzenin orijinal koleksiyonu bir villa içinde bulunmaktadır ve koleksiyonun değeri yaklaşık üç milyar dolardır. Müze içindeki ve dışındaki bahçeleri , Yunan-Roma zamanında kalma olan antika objeleriyle dikkati çekmektedir.

Kaynak: http://www.bigglook.com/biggtravel/sehirler/NewYork/gormedend.asp

 

 

Kovboy Merakı..

O zaman öyleydi.. Amerika denilince akla ilk kovboylar gelirdi...

 

İlk Amerika seyahatimde bana yaşamın zevkli yönlerini öğreten,

sevgili arkadaşım Peter  Moser (İsviçre) ve diğer arkadaşlarımla birlikte... Yıl 1988...

New York Hatırası...1988.

Birleşmiş Milletler Binası Önünde...

Bie DC hatırası...

Yıl 1987... 24 Yaşındayım... Washington DC.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 © COPYRIGHT 2008, ALL RIGHTS RESERVED CANAKTAN.ORG